Ortaya Karışık

Basur memesi neden olur, nasıl geçer?

Basur en sık karşılaşılan makat hastalığıdır. Bir çok insanda bulunan basur kişide bir çok şikayete sebebiyet vermektedir. Dilerseniz basur neden olur, çeşitleri nelerdir özetle tanıyalım.

Basur nedir?

Basur tıpta hemoroid olarak tabir edilen ve insanlarda en çok görülen makat hastalığıdır. Kişiler makatlarında meydana gelen herhangi bir problemi direk olarak basur zannedebilir. Oysa ki makat bölgesinde anal fissür, anal fistül, anal hematom gibi bir çok rahatsızlık söz konusu olabilmektedir. Bu hastalıklarda çoğu zaman kişiler tarafından basur sanılır.

Basur neden olur?

Basurun oluşumunda bir çok faktör rol oynayabilir. Aşağıda sıraladığımız sebeplerden dolayı anüste ki toplardamarlarda doku zedelenmesi meydana gelir ve bu damarlar genişlemeye maruz kalır. Genişleyen damar anüsten dışarı çıkar ve buna basur memesi ismi verilir.

Basur sebepleri nelerdir?

1- Kabızlık: Basur oluşumuna yol açan en büyük sebep kabızlıktır. Çoğunlukla kronik (sürekli) kabızlığı olan kişilerin dışkılama ihtiyaçları hissetiklerinde ıkınmalarından dolayı anüslerinde basınç meydana gelir ve burada ki toplu damarlar genişlemeye maruz kalır.

2- Fazla Kilo: Fazla kilosu olan insanların anüslerine gereğinden fazla basınç uygulandığından dolayı yine toplardamarlar zarar görür.

3- Sürekli Ağır Kaldırma: Özellikle işi gereği sürekli olarak ağır yük kaldıran insanlarda hemoroid olduğu gözlemlenmektedir. Bunun da sebebi üstte belirttiğimiz gibi anüste oluşan basınçtır.

4- Hamilelik ve Doğum: Anne adayları değişen beslenme alışkanlıkları doğrultusunda kabız kalırlar ve dışkılama esnasında ıkınmak zorunda kalırlar. Bu sebeple toplardamarlarda genişleme söz konusu olur. Bunun dışında normal doğum yapan kadınların ıkınmaya teşvik edilmeleride hemoroid oluşumuna yol açmaktadır.

5- Tuvalet Erteleme: Kişilerin evlerinden başka yerlerde tuvaletlerini yapmamaları ve eve gidince yaparım tarzında ertelemeleri her ne kadar doğrudan basur sebebi değilse bile, kabızlığa sebebiyet vermektedir. Kabızlık kronikleştiğinde ise basur oluşumuna yol açmaktadır.

Basur çeşitleri nelerdir?

Basura yol açan en bilindik sebeplere yer verilmiştir. Şimdi ise basur çeşitlerini tanıyalım.

Basur iç ve dış hemoroid olmak üzere ikiye ayrılır. İnsanların çoğunlukla karşılaştığı basur tipi iç basurdur. İnsanlar anüsün içinde çıkan menüyü dış basur olarak ifade eder fakat dış basur bu değildir. Dış basur makat kenarında çıkan dairesel şişkinliklerdir.

İç basur kendi arasında da 4’e ayrılır ve 1. 2. 3. ve 4. derece şeklinde isimlendirilir. 1. derece hafifi olup, 4. derece en ağır olan şeklidir.

Basur evreleri nelerdir, nasıl anlaşılır?

1. Derece: Başlangıç aşamasıdır. Gözle ya da parmakla hissedilemez. Doktor tarafından yapılacak olan muayene ile teşhis edilebilir.

2. Derece: Bu tipte ki meme tipi dışkılama sırasında dışarı çıkar, bittiğinde ise içeri girer.

3. Derece: Meme dışkılama esnasında dışarı çıkar fakat el yordamıyla içeri sokulabilir. Sokulmadığı taktirde meme makat kasları arasına sıkışarak tromboze hemoroid yani basur boğulması ismi verilen sorun ortaya çıkar.

4. Derece: Bu derecede ki meme içeri girmez sürekli olarak dışarıda kalır. Bu derecede de dışarıda kalan meme makat kasları arasına sıkıştığında tromboze hemoroid yani basur boğulması sorunu ortaya çıkar.

Basur memesi nasıl geçer ?

Basur memesi geçecek bir sorun değildir fakat şikayetleri evde yapılabilecek bazı yöntemlerle geçebilir. Şu şekilde sıralayabiliriz.

1. Sıcak Su Oturma Banyosu Yapabilirsiniz

Ev ortamında uygulanabilecek en kolay yöntem kesinlikle sıcak su oturma banyosudur. İçine oturabileceğiniz büyüklükte olan bir leğenin içine yine oturabileceğiniz sıcaklıkta su doldurabilir ve içinde bir kaç dakika oturabilirsiniz. Herhangi bir limiti olmayıp, günde istediğiniz kadar yapabilirsiniz.

2. Krem Kullanabilirsiniz

Eczanelerde basur ağrısını dindirecek nitelikte uyuşturma özelliği olan merhemler bulunmaktadır. Bu merhem memenin geçmesini sağlamaz fakat uyuşturucu etkisi olduğundan dolayı ağrının hissedilmemesini sağlamaktadır.

3. Tedavi Olarak Sorundan Tamamen Kurtulabilirsiniz

Yukarıda bahsettiğimiz her iki yöntemde sadece şikayetlerden bir nebze de olsa kurtulmak içindir. Basur problemini tamamen ortadan kaldırmamaktadır. Tamamen çözmek için yapabileceğiniz tek şey tedavi olmaktan geçer. Günümüzde ameliyatsız yöntemlerle çok kısa sürede avantajlı şekilde basur tedavisi olabilmeniz mümkündür.

Ameliyatsız tedavinin avantajları

– Ameliyatta kullanılan narkoza ihtiyaç duyulmaz.
– Ağrı çok az hissedilir.
– Hastanın tedavi sonrasında yatak istirahati yapması gerekmez.
– Tedavi sonrası günlük hayata normal bir şekilde devam edilir.
– Gaz ve dışkı kaçırma sorunları görülmez.

Basur memesi nasıl patlatılır ?

İnternet ortamında bunun gibi sorular çok fazla yansıtılmaktadır. Asla ve asla basur memesi patlatılmamalı ve böyle bir girişimde dahi bulunulmamalıdır. Basur memesi olarak adlandırılan ve ele gelen şişkinlik aslında toplardamardır. Yani içinde kirli kan bulunan bu damar patladığıldığında sorun çok daha fazla büyüyerek ciddi problemlere yol açabilir.

Basur belirtileri nelerdir?

Hemoroidin 4 evresinde her evre, önceki evrenin belirtilerini devam ettirir. Anüs bölgesinde ödem, ele gelen kitle (meme) ve şişlik gibi belirtilerle birlikte:

  • İlk evrede makatta ve/veya dışkıda kanama,
  • İkinci evrede anüs bölgesinde kaşıntı,
  • Üçüncü evrede akıntı ve ıslaklık hissi,
  • Dördüncü evrede diğer belirtilere ek olarak ağrı veya sızlama, basurun en yaygın belirtileridir.

Dışkılama sırasında ıkınma veya zorlanma, dışkının damar duvarına yaptığı travma sonucunda basur kanamasına neden olabilir. Bu kanama, tuvalette veya dışkıya bulaşmış şekilde görülebilir, parlak ve açık kırmızı renkte olabilir.

Bu şikayetlerle başvuran hastalarda, anal fissür, perianal fistül, perianal abse ve tromboz gibi diğer hastalıklar da görülebilir. Ağrı, iç hemoroidlerin belirtileri arasında genellikle geç bir bulgudur. Başlangıç döneminde ağrı varsa, tromboze hemoroid, perianal abse veya anal fissür gibi durumlar akılda tutulmalıdır.

Basur tanısı nasıl konulur?

Genel cerrahi uzmanına başvuran hastanın şikayetleri özenle dinlendikten sonra yapılan anal muayene, genellikle genç hastalarda tanı koymak için yeterli olabilir. Rektal kanama şikayeti olan hastalara rektoskopi önerilir. Kırk yaş ve üzerindeki kişilerde kabızlık şikayeti ile başvuran ve anal muayenesinde hemoroid tespit edilen tüm hastalara ise kolonoskopik tetkik önerilir. Bu sayede her zaman altta yatan bir kalın barsak tümörü olup olmadığı dikkate alınmış olur. Unutulmamalıdır ki hemoroid, tek başına kalın barsak kanserinin bir belirtisi olabilir.

Basura ne iyi gelir?

Hemoroid kaynaklı şikayetlerin etkilerini azaltmak için beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapmak önemlidir. Zeytinyağlı yemekler ve lifli besinler tercih edilmeli, günlük su tüketimi 2-3 litre olarak sürdürülmelidir. Tuvalette uzun süre beklemekten kaçınılmalıdır.

Kırmızı et tüketimi mümkünse sınırlanmalı, aynı zamanda karbonhidrat ağırlıklı yiyecekler, hamur işleri, pilav ve makarna gibi besinler de azaltılmalıdır. Dış hemoroid genellikle uzun süre oturan kişilerde, özellikle ofis çalışanları ve uzun yol şoförlerinde ortaya çıkabilir. Hemoroidin sağlık sorunu haline gelmemesi için mümkünse uzun süre oturmaktan kaçınılmalıdır.

Kronik kabızlık, gebelik ve genetik yatkınlığa sahip bireylerde hemoroid olma olasılığı yüksektir. Bu grup içindeki bireylerin hastalığın ortaya çıkmasını beklemeden yaşam tarzlarını düzenli hale getirmeleri önemlidir.

Acı biber ve bazı baharatlar, hemoroid sorunu olan bölgeyi tahriş edebilir. Bu nedenle, acılı ve bol salçalı yiyeceklerle baharatların tüketilmemesi, hemoroid rahatsızlığı için faydalı olabilir.

Bitkisel tedavisi var mı?

Doktor tarafından hemoroid teşhisi konulmuşsa, tedavi sürecine dair bilgi sadece doktor tarafından sağlanmalıdır. İnternetten veya kulaktan dolma bilgilerle tedavi denemek, farklı sağlık sorunlarına yol açabilir. Bazı ilanlarda ya da internet kaynaklarında “Basura iyi gelen krem” veya “Basur evde nasıl geçer” gibi ifadelerle karşılaşmak mümkündür. Ancak, bu tür yöntemlere başvurmadan önce mutlaka doktora danışılmalıdır. Tedavi sürecini doktorunuzla paylaşarak, doğru bilgilerle yönlendirilmek daha güvenli ve etkili olacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir